Röportaj:Nurdan Arabulan

16 Kasım 2009 Pazartesi

ÇILGIN, CAPRİCE’SİZ VİRTÜÖZ ; ALEXANDER MARKOV
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası Şef Ender Sakpınar yönetiminde, dünyanın en ünlü keman virtüözlerinden birisi olan Alexander Markov’u ağırladı. Solist, konserde; W.A.Mozart ve J.Brahms’ın eserlerini seslendirdi. Konser sonunda yoğun istek üzerine Paganini’den 24 numaralı Caprice eserini seslendiren sanatçı dakikalarca ayakta alkışlandı.
Konser sonrasında Alexander Markovla yaptığım samimi ve sohbet şeklinde geçen röportajımı sizlerle paylaşmak istedim. Türkiye’yi çok sevdiğini söyleyen Markov ayda ortalama 2-3 kez Türkiye’de çeşitli şehirlerde konserler veriyor. Paganini’nin bütün Caprice lerini yorumlayan Markov tamamen kaprissiz, içten, espritüel ve çılgın bir insan.
Klasik bir soruyla başlıyoruz.
Keman çalmaya nasıl başladınız?
Anne ve babam kemancı. Babam konser solisti ,annemde operada kemancı, doğal olarak müzikle, özellikle de keman sesiyle büyüdüm.Okulda parlak bir öğrenci değildim. Keman benim yaşama ümidimdi. Kemana bu şekilde başladım.
Paganini’nin 24 Caprice eserini tek bir konserde yorumlama cesaretini gösterdiniz. Bu ona olan hayranlığınızdan mı kaynaklanıyor? Başka etkilendiğiniz sanatçılar var mı?
Paganini yi beğenmemin nedeni kendine has bir stil yaratması. Zaten diğer lakabı da Şeytan. Diğer meşhur besteciler son derece etkisi altında kaldılar. Romantik dönemin en önemli ismiydi. Kemanın teknik evrim geçirmesinde çok büyük rol oynadı. Onunla ilgili hala konuşulan efsaneler vardır. Ruhunu şeytana sattığına dair. 19. yüzyılın rock yıldızıydı bana göre. Geçmişte Heifetz ( Jasha Heifetz ) hayranıydım. Kendisi dünyaca ünlü bir kemancı. Akademik olmayan bir stili vardı. Benim en çok etkileyen iki virtüöz bunlar…
Lord Yehudi Menuhin sizin için "Hiç kuşkusuz en parlak ve müzikal kemancılardan biri. Alexander Markov müzik dünyasında iz bırakacak ve günümüzün en iyi keman virtüözlerinden biri olarak daima anılacaktır." yorumunda bulunmuş. Neler hissediyorsunuz?
Sanırım 10 yıl önce söylemişti. Tabi ki 20. yüzyılın en büyük keman virtüözünden bu övgüyü almak çok gurur verici.Bu övgüler benim için çok önemli,çalışmalarımı her zaman iyi yönde etkileyen sözler.Yaptığım işe tamamen odaklanmış durumdayım. Kesinlikle şımarmamak gerekiyor. Ben her zaman çalışmama sadık kaldım.
Dünyaca ünlü virtüözler arasındasınız ! Keman çalışmaya ya da yaşamaya ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
Genelde ortalama 2 saat. Tamamen konsantre olduktan sonra yeterli oluyor.
Ama bir gün ne kadar çalışabileceğimi merak ettim. Tam 12 saat aralıksız çalıştım.Çocukken de fazla çalışmazdım. Eğer konsantre olarak çalışırsanız 2 saat yeterli bence. Ayrıca yapacak başka şeylerde var…
Sizce bu süre sahne performansınız için yeterli mi?
Kafamda bir çeşit sistem var. Bazı eserlerde, kendimi eğer hazır hissetmiyorsam kafamda bir alarm duyuyorum.Diğer parçalarda kendimi hazır hissettiğim zaman sonuca çok çabuk ulaşıyorum.Eğer rahat olmadığımı hissedersem ve çok acil bir program hazırlamam gerekirse bütün gün çalıştığımda oluyor. Ama genelde dediğim gibi ortalama 2 saat.
Peki yapmak istediğiniz ama yoğunluk dolayısıyla gerçekleştiremediğiniz şeyler var mı?
Kitap okumak isterdim, Sinemayı çok seviyorum.Pinpon da çok iyiyim. Bunlara daha fazla zaman ayırmak isterdim.
Klasik müzik dışında rock müzikle de ilgileniyorsunuz. Bundan bahseder misiniz?
Küçüklüğümden beri rock müziği beni hep cezp etmiştir. Ailem tamamen klasik bir eğitim almamı istiyordu. O dönemler Beatles ve ona benzer gruplar çok popülerdi. Bu grupları dinliyordum. Rock müziğini Amerika’da üniversiteye giderken keşfettim. Güçlü deyimleri seviyorum.
Bu tarz müziğinize de yansıyor mu?
Yeni bir projem var. Bir arkadaşımla birlikte bir rock concertosu besteledik Klasik müziğin üzerimdeki etkilerini bu rock concertoya da yansıttım. Zengin armonisi ve melodi dinamikleri klasik müzik eserlerinde olduğu gibi… 4 ayrı formu var. Senfoni orkestrası ve koro ile gerçekleştiriyoruz. Ve çok ağır rock…Fonda benim 6 telli elektro kemanım ( aynı zamanda elektro gitar gibi tınısı var ).Elektro gitarlarda kullanılan pedal ve prossesor’ler kullanıyorum. Grubumda harika müzisyenler var. Bateristim olağanüstü, kontrabascım çok iyi. Senfoni orkestrasıyla çaldığımız zaman ilginç bir kontrast ortaya çıkıyor.İzmir senfoni orkestrasıyla bir konser verdik .İstanbul Hacettepe orkestrasıyla da konserimiz olacak . Bu tür müzikler her iki kesimden dinleyici kitlesine hitap ediyor. Klasik bir formu var. Hoş bir bileşim.Avrupa’da bile senfoni orkestralarında salonlarda bir boşalma söz konusu. Artık değişik projeler ve değişik sentezler arıyorlar. Türkiye’de de verdiğimiz konserlerde bu değişiklik isteğini görüyoruz. İzmir’de verdiğimiz konserde iki hafta önceden biletler tükenmişti. Ayrıca daha iki konser verecek kadar da talep geldi.Gençler tarafından çok fazla talep görüyor.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası hakkında neler düşünüyorsunuz?
Öncelikle Ender Sakpınarla çalışmak çok büyük bir zevk. Parlak bir şef ,çok derin bir müzisyen Onunla çalışmak her zaman çok keyifli ve onur verici. Ona çok teşekkür ediyorum. Orkestrayla uyumları da çok iyi. Çok rahattım. Gözüm arkada değildi. Hepsine teker teker teşekkür ediyorum.
Bu güzel sohbet ve muhteşem konserden dolayı size çok teşekkür ediyoruz.
Ben de çok teşekkür ediyorum. En kısa zamanda tekrar gelmek istiyorum.
Bu röportajı gerçekleştirmemde büyük katkıları olan Pan Flüt Sanatçısı Aydın Yavaş ve Şef Ender Sakpınar’a çok teşekkür ediyorum.

0 yorum: